Ailemin kutu kutu hayatları var bu blogda. Keyif aldığımız yemek, gezi, kitap, annelik... hakkında herşeyden biraz.

9 Temmuz 2012 Pazartesi

2. yaş doğumgünü ve "büüüm büüm" (büyük) oğlum

Pastalar henüz sağlamken...

Birinci yaş gerçek bir dönüm noktasıydı. Yürümeye başladığında, seni anladığında ve anladığını belli ettiğinde gerçek bir paylaşım başlıyor. İkinci yaşın da bu kadar  önemli bir dönüm noktası olduğunu Can'ı şaşkınlıkla izlediğimiz son 2 ayda net olarak anladık. Nasıl bir anda kelimeler, sonra daha zor kelimeler, cümleler ağzından dökülmeye başladı çözmeye çalışıyoruz. "Bööle böle, şöle, gel, otuuu..." derken bir anda istiyorumla biten cümleler hayatımıza girdi.

Neredeyse 2 ay geçti Can'ın doğumgününü kutlayalı. Araya tatiller bile girdi ve tatilde yaşanan krizler. Rötarlı bir yazı da olsa paylaşmadan geçmek olmazdı bu yaşadığımız değişimi.1 ay kadar önce gece yatağına koyduğumuzda kendi kendine konuşmasını dinledik. "Kedi istiom, köpek istiom, bebek istiom... " Tabi istemenin sonu yok ama meğer bir şeyler istemek için tam 2 yıldır konuşmayı bekliyormuş. Sonrasında kısa cümlelerle de olsa yaptıklarını, gördüklerini anlatmalar başladı ve son bir haftadır da hayali hikayeler uydurmalar başladı. "Otobüse (artık optobusü istediğinde söylüyor) abi bindi, kaza oldu, bozuldu, kötü oldu... gibi tüm bildiklerini arka arkaya sıralarken biz de animasyon seyreder gibi açmış gözlerimizi dinliyoruz onu.

Can'ın doğumgünü kutlamasını yağmurlu bir haftasonu olmasına rağmen şans eseri çocukların parkta oynayabileceği kadar güzel bir havada sitenin kafeteryasında yapabildik. Şehri ile buluşup süslemelerimizi ve balonlarımızı da tamamlayınca doğumgünü partisine hazırdık. Alp 1. yaşını kutlarken Cancini de 2. yaş pastasını kesti. Pasta yine çok lezzetliydi, Can kocaman ağzını açmış bir dilim yerken, ben birkaç dilim yemeyi ihmal etmedim. (Reklama girsin, yine Burçin Birdane pastası) Kalabalıkta şımarıklığın sonu yok, açık havada da koşmanın.

Üfleme provalarımız işe yaramış, bir kere de söndürdü mumlarını. 2 yaş çocuğu hediyeden ne anlar diye düşünürdüm. Ama evde her pakete bakıp bakıp "ediye, ediye.. aç aç" demeyi ihmal etmedi. Bu doğumgününün favori hediyesi şüphesiz amcasından gelen bisiklet oldu. Ayakları pedallara çevirmeye yetmediği halde yarım pedal kullanarak bindiği andan itibaren bisiklete binmeye başladı. Böylece yarım pedal Can lakabını da almış oldu.


Doğumgünü çocuğu finCan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder