Öğleden sonra Can'ı önce uyutmak için, sonra da pastayı kesmek için uyanmasını beklememiz gerekti. Babamın bu pasta böyle durmaya devam edecek mi deyişine aldırmadan herkes Zuzucan'ı bekledi. İlk doğumgünü için anneanne ve dede Ankara'dan koşarak geldiler. Akrabalarımız, arkadaşlarımız bizi yalnız bırakmadı, çok sevindik.
Tüm aile ve yakın arkadaşlarımız pasta başındaki Can'a merakla bakarken, Can'ın şaşkınlıkla herkesi seyredişi, kocaman renkli bir pasta ve hemen dokunmalıyım hissi, sonra birden mumun yanışı, şaşkınlıkla bakarken bir alkış kopması, alkışa uyum sağlamak için bir çaba, etrafta çakan flaşlar...
Ege ve Mert'in ipoda telefon muamelesi yapması, Can'ın kuzenleriyle sarmaş dolaş olması, her yaptıklarını hayranlıkla izleyip onlara yetişmeye çalışması, Bebek İrem'in ziyarete gelmesi, Can'ın yeni arkadaşları Efe ve Alp'in daha annelerinin karnındayken bizi kutlamaya gelmeleri... İşte Can'ın doğumgünü.
Bizimle olan herkese çok çok teşekkürler!