Ailemin kutu kutu hayatları var bu blogda. Keyif aldığımız yemek, gezi, kitap, annelik... hakkında herşeyden biraz.

3 Kasım 2011 Perşembe

Haşarı hareketler

Her geçen gün Can'ın yüzünde belirginleşen muzur ifadeyi farkediyoruz, hızlanan adımlarına yetişmek zorlaşıyor. Koltukların üzerlerinde zıplarken yakalıyoruz. Ufacık elleriyle odasının duvar kağıdını nasıl yırttığına akıl erdiremezken, o büyümeye devam ediyor.

Hareketleri ve asilikleri yanında kelimeleri söylemeye deneyip bir kez söyledikten sonra geride bırakıp dikkati hemen başka yere dağılıveriyor. Perde, mum, araba da son kelime denemeleri. Bir gün eve gittiğimde konuşur bulucağımı ve ilk konuşmaya başladığı anı kaçırmış olacağımı düşünüyorum. İşten çıkıp koşa koşa eve geliyorum yenilikleri yakalamak için.

Daha uykumuz düzene girmemişti ki, şimdi de burnu tıkandığı için sürekli uyanıyor. Sabah 4-5 sularında rüya olduğuna inanmak istesek de "aaanneee..." sesiyle uyanmak işten değil...

Terrible Two'dan şimdiden korkuyoruz. Oysa doktorumuzun söylediği gibi aslında bir yaşına başladığından itibaren her gün 2 yaş hareketleri başlıyor. Kendini ispat etme çabası, olumsuz cevaplar, yeni alışkanlıklar... arka arkaya ekleniyor.

Bir yaşından itibaren öğretmek ve her şeyi öğrenmek vardı hayatımızda. Şimdi ise öğretmek  ve eğer oturup dinlerse, beğenirse, o sırada konsantrasyonunu bozan bir şey olmazsa (ki 2 dakikadan fazla olamamaya başladı) öğrenebilir devresindeyiz. Tracy Hogg'un 2 yaşına kadar beklemeyin, ne yapacaksanız hemen yapın, zaman geçtiğinde pişman olacaksınız demesi boşuna değilmiş. 2 yaşına kadar anne-babayı mutlu etmeye çalışıyor (1,5 yaş diyelim:). Kitabın son bölümlerini şimdi anlayabiliyorum.

Aslında ne kadar erken deyip ertelesek de, hazır olmadıklarını düşünsek de bebekler, küçük çocuklar öğrenmeye ve alışkanlıklar kazanmaya aslında açıklar. Sanırım buna açık ve hazır olmayanlar biz ebeveynleriz. Emziksizlik bizim için zor, tuvalet eğitimi dönemi ve bezsiz yaşam için aslında bizim alıştırmaya ihtiyacımız var...
Ama ben yalnız hazırlanamam, Kaan sen de var mısın???

Ayakkabılarımı seviyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder