Ailemin kutu kutu hayatları var bu blogda. Keyif aldığımız yemek, gezi, kitap, annelik... hakkında herşeyden biraz.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Emziksiz günler

Can sadece yataktayken emzik alabileceğini, uyandığında emziği vermesi gerektiğini öğrenmişti. Ama uyurken o kadar tutkun şekilde emziği arıyordu ki, her ne kadar ben 18 ayda bırakma planları yapsam da hiç kolay olmayacağını hissediyordum. Arkadaslarimin denemelerinden esinlenip acaba kediye mi atsak, emzigin ucunu mu kessek, delik mi acsak diye ben dusune durayim, 18. ayin dolmasina yakin deneme dugmesine bastik.

Çok hazırlıklı ve düşünerek olmadı ama yorucu bir gunun sonunda bir gece emziksiz uyumayı denedik, zorlanmadan uyudu. İlk denemeden güç alıp ertesi günler tekrar tekrar derken bir gun gündüz uykusunda da emziği bıraktık. Can nerdeyse 10 gundur geceleri emziksiz uyuyor.

Uyku kokan Canla ilk deneme:
-Neneee?
-Nene yok annecim, artık abi oldun.
-A-bi...
-Fındıkla uyumak ister misin?
Konuşarak ve yatakta taklalar atarak uyur.

İkinci gece:
Çok yorgundur, yastığa başını koyar, biraz konuşup Can'ın uykusu geldi şarkısını söyleyip odadan çıkılır. Çok geçmeden Can uyur. Gece uyanınca yanına gidilir. Odadan çıkar çıkmaz zıplayan miniğin yanından ayrılmayıp yerde uyunur bir süre. Sonra nasıl uyutacağını bilemeyen anne paniğe kapılıp hemen emziği verir...

Aralarda anneanne ve babaannede konakladığımız ve ortam değişikliği nedeniyle mecburen emzik verdik. Önemli değişikliklerde ortamın ve rutinin değiştirilmesi önerilmiyor. Ayrıca tutarlı davranmak gerekiyor(muş). Neyse ben gercegime donersem tam aksine disarida uyusun diye arada emzik verdigimi de soylemeliyim. Bu yonteme cocugun oldugu kadar anne-babanin da yavas yavas kabullenmesi diyebilir miyiz?

Üçüncü gece: 
Çok yorgundur, yastığa başını koyar, biraz konuşup Can'ın uykusu geldi şarkısını söyleyip odadan çıkılır. Çok geçmeden Can uykuya dalar, sabaha kadar deliksiz uyur.
...
Altıncı gece:
Herşey buraya kadar iyiydi. Can gece uyanınca uyumakta zorluk çekti ve sakinleştirmek mümkün olmadı. Kaanla odasında yere çökmüş bir halde muhtemelen ikimiz de emziği bırakmanın gerçekten gerekli olup olmadığını sorgularken bir saat geçti. Sonunda Can yorgun düşüp uyumaya devam etti.

Ayşe ablası gündüz uykusunda emziği vermeyince emziksiz günlerimiz de başladı. Benim emzikleri attığımı soyleyip emziklerin olduğu çekmecenin boş olduğunu göstermiş. Uyumaya calisirken arada kalkıp anne at, anne at diye tekrar ederek (muhtemelen konuyu anlamak icin pekistirerek)sonunda uyumus. Can için olduğu kadar emziksiz günler bizim için de yeni alışkanlıklar getiriyor. İlk gunler sabah 5-6 civari uyanip geri uyuyamadigi gunlerimiz oldu. Geceleri iyi geceler dileyip odasından çıktığımız günler geride kaldı.  Artık ağlamalı, konuşmalı, süt içmeli, şakalaşmalı, mızırdanmalı tekrar tekrar odaya donmeli, uykunun onemini anlatmali bir uyku merasimimiz var.

Bu da bizim emzik birakma hikayemiz (olur umarim). Aferin ogluma!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder