Canla kitap okumayı çok seviyorum. Kitap zamanı diyince Can'ın pıtır pıtır kütüphaneye koşup bir kitap kapmasını en az okumak kadar çok seviyorum.
Akşam uyku öncesi odasına gitmeden önce yanıma oturup ben hikayeler anlatırken uzun uzun birlikte resimlere bakıyoruz ve sorularıma cevap veriyor. Bol resimli kitaplardan son dönemlerde hikayeli kitaplara geçtik. Ne de olsa artık kocaman 2 yaşında bir çocuk. Eskiden sabırla anlatılanları dinleyemezken şimdi kitap bitene kadar ilgiyle dinliyor ve kimi zaman araya girerek hikayeyi bildiğini gösteriyor. Hande'nin hediyesi Paddington'u 2 haftadır nerdeyse her gün, bazen günde 2 kez okumamıza rağmen hala ilgiyle dinliyor. Kitabın bir bölümünü doğaçlama okurken bir es veriyorum: "Ayılar en çok marmeladı veeeee..." Can'dan bağırararak bir cevap kopuyor:" baliiii" ...severler. Her akşam bunu duymak için kitabın aynı yerinde durup Can'ın cevabını bekliyoruz.

Kitabın yıpranmış, sarı cildini kenarından yakalayıp oku diye önüme koyuyor. Bir yandan kitabın güzel resimleri arasında kaybolurken, bir yandan da uçağa binerken neler yapması /yapmaması gerektiğini (en son tatilimizde çok işimize yaradı anlatmış olmak), yazın gemide neler göreceğini anlatmak için fırsat oldu.
Son 1-2 aydır Canla bu kitap karşısında uzun vakit geçiriyoruz. Hangi erkek çocuk sevmez ki her şeyiyle çizilmiş dev bir cruise gemisi, uçak, denizaltı, trenler, helikopterler, fırın, vantilatör, tamir aletlerini... Detaylı, güzel çizimleriyle hala benim ilgimi çeken bu Joe Kaufman kitabı, ilk gördüğünden beri Can'ın da favorileri arasında.
Bu ve benzeri Joe Kaufman kitapları ile eski yayımlar Amazon'dan bulunabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder