Ailemin kutu kutu hayatları var bu blogda. Keyif aldığımız yemek, gezi, kitap, annelik... hakkında herşeyden biraz.

6 Ocak 2011 Perşembe

İlk Hastalık ve İlk Diş

Ne zamandır yazacaklar birikti. Yeni yıl, kuzenlerin doğumgünü, dream feed'in son bulması, Görkem dayısının ziyareti, sandalyede yemek yemeye başlamanın dayanılmaz hafifliği ... vs vs. Ama Zuzu Can'ın hastalığı hiçbirini yazamaya fırsat vermedi.

İlk hastalığımız son 2 haftadır peşimizi bırakmadı. Önce göğsünden gelen öksürük ve burun tıkanıklığı Can'ı da bizi de biraz uykusuz bıraktı. Ekspektoran şurup, burun damlası, serum fizyolojik farketmedi, hepsine karşı fobi oluşturdu, almayı reddetti. Hastane ziyaretinde nebulizatörün burnunu rahatlattığını görünce, eve bir tane alıp burun damlasını nebulizatörle soğuk buhar şeklinde vermeye başladık. Burnuna soğuk hava üflenmesi çok hoşuna gitti.

Tam öksürüğü ve burun tıkanıklığı azalıyor derken bu sefer de boğazı iltihaplanmış. Dolayısıyla, son 3 gündür yüksek ateşini düşürmeye çalışıyoruz. Fitil fayda etmediği için ılık suyla banyo, soğuk bezlerle kompres, Ibufen şurupla kimi zaman 39,5 dereceyi geçen ateşini kontrol altında tutmaya çabalıyoruz. Bu arada bu kadar sık ateş ölçtüğümüz halde güvenilir bulmadığımız için kulaktan ateş ölçmeyi bıraktık. Braun Thermoscan'i ileriki yaşlarda kullanmak üzere kaldırdık. Kolatından daha güvenilir sonuç alınıyor. Ne varsa eski cıvalı ateş ölçerlerde desek de artık onlardan bulmak da pek mümkün değil. Yerlerini dijitaller almış.

Acil olarak gittiğimiz ilk hastanede doktor röntgen, kan tahlili, serum için damarı açamaya varan türlü tetkikler ve tedaviler isteyince soluğu kendi doktorumuzda aldık. Hani insan kendi kulağıyla duymasa 7,5 aylık bir çocuktan gerekmediği halde istenenlere inanamıyor. Doktorumuz, geçmişini de bildiği için aslında iyileşme olduğunu, bu arada yeni bir virüs aldığını farklı bir tedaviye başlayacağımızı söyledi. Buradan da kıssadan hisse tanıdığınız, güvendiğiniz, gerektiğinde telefonla ulaşabileceğiniz bir doktorunuzun olmasının önemini anladık.

Muayene sırasında babaaanesi küçük beyin ilk dişinin de çıkmaya başladığını farketti. Böylece yorgun geçen son 2 haftanın sonunda müjdeli bir haberimiz oldu. Diş çıkarken ateş yaparmış ama en çok 38,3'e ulaşırmış. Ateşinin dişle ilgisi olmadığını da teyid etmiş olduk. Umarız bu gece ateşimiz yükselmez, iyi geceler Canikom!
Geceleri ateşliyken gülmek zordu ama eksik olmasın Zuzu Can...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder