Ailemin kutu kutu hayatları var bu blogda. Keyif aldığımız yemek, gezi, kitap, annelik... hakkında herşeyden biraz.

23 Aralık 2010 Perşembe

Can'ın bir günü 4-7 ay

Haftasonu oğluşla uzun uzun vakit geçirdikten sonra Pazartesiler o kadar zor geçiyor ki. Üzerine beyefendi arka arkaya erken uyanınca özlemin üstüne biraz da yorgunluk ekleniyor.Yazdıklarımı tamamlayamadan uyumak daha cazip geliyor.

Geçtiğimiz hafta -yine süt odası muhabbetlerinde:)- farkettim ki herkes bebeğiyle farklı bir düzen tutturmuş. Gündüz bir kez uyuyanlar, hiç uyumayanlar, gece hiç uyumayanlar... Bu kadar çok çeşitlilik varken ve Can'ın günlük planı henüz değişmiyorken, ileride unutmamak için not almak istedim. 4. ayda belli bir düzen içinde gitmeye karar verdikten sonra Can'ın günleri son 3 ayda yaklaşık olarak şöyle geçti:

7            Uyanma
9-10:30  Uyku
1-2:30    Uyku
5-6         Uyku
6            Yemek-banyo
8            Son atıştırma sonrası uyku (son bir aydır 7'de muhallebi/tahıl/sebze çorbası)
10:30     Uyku sırasında süt

Uyku saatleriyle birlikte beslenme saatleri ve miktarlarını da yazınca bakıcısı ilk günden düzenimize kolayca alıştı.

İlk 4 ay geceleri ortalama iki kez uyanıyorduk. Özellikle 3. ay sonrası saat gibi yaklaşık aynı saatlerde uyanmaya başlamıştı. Tracy Hogg'a göre aynı saatlerde uyanma, açlığı değil bir alışkanlığı ifade ediyor. Bebeğin akşam beslenmesi ve uyurken gece 10-11 arası tekrar beslenerek iyice doyurulması sonrası uyanmadan sabaha kadar uyuyabileceğini belirtiyor. Bu yöntemi 5. aydan itibaren uygulamaya koyduk. Yeni düzenimizde, 8'de uyuduğu için akşam bize kalıyordu. Ayrıca, uyanmalarından birinde pışpışlayarak geri uyutmaya başladım. Böylece geceleri bir kez uyanmaya, gittikçe deliksiz uyumaya başladı.

Uykunun gün içindeki yoğun aktiviteden, yorgunluktan, yiyeceklerden, açlıktan; herşeyden etkilendiği düşünülünce bir gece deliksiz uykunun ardından, ertesi gece defalarca uyandığımız veya sabah 5'de cin gibi uyandığımız günlerimiz de çok oldu. Bebekler gibi uyumak denilen şey, işte böyle bir şeymiş. Bakalım bundan sonraki günler bize neler getirecek. Herkese bol uykulu geceler!

16 Aralık 2010 Perşembe

İlk saç kesimi

Küçük adamın ilk saç kesimini dün anneannesi yapmış. Eve gittiğimde saçlarının diğer bölümlerinden kat kat uzun olan öndeki bukleleri yoktu. Kesilirken önüne dökülen saçları görmek hoşuna gitmiş. Kaanla dudaklarımız biraz büküldü. Ama yine uzayacak sonuçta. Şimdilik Lülü Can lakabını rafa kaldırdık...


Lülü Can - 9/12/2010

14 Aralık 2010 Salı

7. ay

Can 7 aylık oldu. Bu minik adamın gün içinde yokluğuna daha çok alışacağım yerde, daha çok özlemeye başladım. Hele pazartesiler o kadar zor geçiyor ki.

Bugünkü doktor kontrolüne göre Can, 8. ayına 70 cm ve 7,900 gr olarak başladı. Bu ay menüsü hepten zenginleşecekmiş. Sabah kahvaltısında 90 ml su ve Aptamil 2, beyaz peynir, 1 tatlı kaşığı pekmez, 1-2 dilim bebe ekmeği ve hatta çok az yumurta sarısı bile var. Ben bu kadar kahvaltı etmiyorum! Bu ay tarhana ve şehriye çorbasına da başlıyoruz. Kıymalı sebze çorbasını ise daha püre halinde yiyecek.
Son zamanlarda Can'ı destekli oturtup, hep bir elimizi yanında tutuyorduk. Doktordayken kendi kendine çok rahat oturduğunu farketmişler. Büyüdü diyorum işte!

Ama bence en önemli değişiklik geçtiğimiz hafta oldu. Çarşamba günü işten geldim ve Can'ı bıdır bıdır susmadan konuşurken buldum. Gagga vavva gubu daga... gibisinden birbiriyle bağlayıp sonsuz hece üretebileceğiniz bir konuşma bu. Özellikle doğduğundan beri söylediğimiz şarkılarda keyfi yerine gelip o kadar güzel eşlik ediyor ki.  Can bu aralar, tam bir geveze!

8 Aralık 2010 Çarşamba

Yenidoğanlarda uyku - anneni dinle...

Can'ın ilk 4 ayında herhangi bir düzene sokmaya çalışmadan yaşadığımızı söylemiştim. Ne zaman mızmızlanırsa uyku, ne zaman isterse yemek düzeninde yaşayınca ve gece uyku saati 9-10 civarında olunca günlerimiz şimdiki günlerle karşılaştırınca oldukça yorucu ve bilinmez geçiyordu. İlk aylarda gaz sıkıntısını çok fazla yaşamadık. İlk aylarda hiçbir düzen oturtmayacağız fikrinden yola çıksak da, gece uykularında annemin yöntemleri çok işe yaradı. Daha sonra kitaplar araştırmaya başlayınca yeni doğanlar için öneriler arasında olduğunu gördüm. Bir sürü yapmayın dediklerini yaptığımızı da ekliyim, yeri gelmişken:)

İlk günler Can'ı geceleri uyutmakta zorlanıyorduk. Kendi hareketlerinden uyanıp tekrar uyuyamayınca, Can'ı sadece kollarını saracak şekilde yarım kundak yaptık ve küçük adam mışıl mışıl uyumaya başladı. Kundakta bebeklerin rahat edemeyeceklerini, bunalacaklarını düşünürdüm. Oysa tam tersine aylarca anne karnında kıvrılıp uyumuş bir bebeğin kendini daha güvende hissetmesini sağlıyormuş. Annemin diğer yöntemi ise Can uyuyamadığında veya gözünü açtığında, hemen tepki vermeden önce diğer yanına doğru çevirip sırtını pıpışlamaktı. Böylece uykusuna devam edebiliyordu. Bebeklerin 40 dakikalık uyku döngüleriyle uyuduklarını okumuştum. İşte bu döngüler sırasında uyandığında bu yöntemle bir 40 dakika daha uyumaya devam ediyordu. Aslında hala aynı yöntem işe yarıyor.

İlk haftadan sonra gece ve gündüz ayırımını yapabilmesi için geceleri ışığı çok az açıp, gece uyanmalarında mümkün olduğunca alt değiştirmemeyi benimsedik. Böylece, geceleri gündüze göre daha uzun uyumaya ve emdikten sonra hemen uykuya dönmeye alışmaya başladı.

It's a wrap - Land of Nod
Kundak yapmak için evde onlarca kundak bezimiz vardı. Ayrıca, kundak yapmak bana oldukça pratik geliyordu. Kullandığımız "It's a wrap" kundak bezlerinin kumaşlarından da çok memnun kaldık.

Farklı ürünleri görünce insan denemek istiyor. Swaddle me'den çok memnun kalanlar olduğu gibi bebeği yeterince sarmadığını söyleyenler de var. Yakında kullanacaklar veya kullanmış olanlar fikirlerini paylaşırsa çok faydalı olur. Ben de merakımdan kurtulurum:)



Swaddle me içinde bir tırtıl
 


5 Aralık 2010 Pazar

Bu aralar

Bu aralar, Can
Neredeyse 7. ayını dolduruyor ve sabah 5.30'da, 6'da, 6.30'da uyanıyor...
Koca adamlar gibi kaşık kaşık kıymalı sebze çorbası yiyor,
Püf püffff suratıma püflüyor, gagaa diye şaşırıyor,
Yerde sürekli tırtıl gibi dönüyor, yeterki ilgisine çeken bir şeyler olsun.

Bu aralar, ben
Malum biraz uykusuzum,
İstanbul trafiğine ben yokken ne haller oldu, hayatın anlamı nedir, masa telefonum ne zaman olacak gibi soruları düşünüyorum,
Kaan'ın doğumgününü kutlamaya devam ediyorum (iyi ki doğdun!),
Yeni bebişlerin dünyaya gelmesini dört gözle bekliyorum (bir tanesinin gelmesine çok kısa zaman kaldı!)

4 Aralık 2010 Cumartesi

Organik yaşam

Ne yazık ki, son yıllarda marketten ve pazardan aldığımız meyve ve sebzenin doğallığını sorgulamaya başladık. Daha doğal ürünler ararken, İpek Hanım'ın çiftliğinden Suna sayesinde haberdar olduk. Nazilli'de organik üretim yapan çiftlikten yeğenlerimiz için sebze ve meyve siparişi vermeye başlamışlardı. Ben de hamilelik dönemimde zaman zaman sipariş verdim. Şimdi de Can'ın sebze, meyve tüketmeye başlamasıyla sipariş vermeye başladık. Can için ilk siparişi sanki günde 1 kilo meyve-sebze tüketiyormuş gibi kıtlıktan çıkmışçasına verince, ailecek hala tüketemedik!

Her hafta mevcut ürünler ve tavsiye edilenler listeleniyor.  Listeden istediğiniz ürünleri işaretleyerek gönderiyorsunuz. Kargoyla 2 gün içinde elinize ulaştırılıyor. Sebze, meyve dışında, süt ürünleri, yumurta, salça vb bilindik veya daha önce demediğiniz ürünleri de bulabiliyorsunuz. En son ısmarladığımız büyük(!) pakette kurutulmuş domates tozu da vardı ve çok sevdik. Benzeri organik üretim yapan yerleri internetten de araştırıp bulabilirsiniz.

İlgilenenler aşağıdaki adresi ziyaret edebilir:

 http://www.egesebzeleri.com/

1 Aralık 2010 Çarşamba

Yeni anneler ve Tracy Hogg

Saat 8'de Can her zamanki gibi "vavva vavva..." diye mırıldanarak uykuya daldı. Biraz karalamak için zamanım var.

Dün ve bugün iki arkadaşlarımla Tracy Hogg'un kitabından bahsedince, şimdiye kadar bazı tavsiyelerinden faydalanmış bir anne olarak birkaç satır yazmak istedim. Tabi şimdilik bir yaş üzeri konuları atladığımı belirtmeliyim.

Canla ilk 4 ayımız o nasıl istiyorsa, daha doğrusu onun ne istediğini tahmin ediyorsak, biz o gün nasıl hissediyorsak, belli bir düzene sokmaya çalışmadan geçti. Olağan bir şekilde belli saatlerde uyumaya ve uyanmaya başlasa da, bu doğru mudur diye hiç sorgulamadım. Beni en çok yoran şey emzirme olduğu için diğer konulara yoğunlaşacak çok zamanım da yoktu aslında:) Gün içinde uzun emmek istemiyordu, dolayısıyla bir dönem emzirme mücadelesi yaşamaya başladık. Çalışmadığım ve mümkün olduğunca emmesini tercih ettiğim için her gece 2 kez uyanmak benim için sorun değildi ve hatta başka pek çok konu da sorun değildi. Ancak, şimdi farkediyorum ki zamanında alışkanlıklar kazandırılmazsa, ileride bazı sorunlar yaşanması çok doğal. Konuşmak için daha çok erken, bakalım Can nasıl olacak önümüzdeki aylarda...

Yazlık hayatımızın sona ermesine yakın, Can'ın gittikçe algılamasının arttığını farketmemle artık düzene girmesinin faydalı olacağına karar verdim ve Tracy Hogg'un Baby Whisperer Solves All Your Problems kitabını okumaya başladım. Bazı tavsiyeleri yavaş yavaş uygulamaya başladım. Bazı tavsiyeleri diyorum çünkü bazı öneriler ve sorular, bence küçük bir bebekten beklenmesi gereken hareketlerdi ve benim için bir soruna işaret etmeyebiliyordu.
Tavsiyeler, annenin veya babanın yapacağı bazı hatalı davranışların sonuçlarını, düzeltmek için yapılabilecekleri, yaklaşık ne kadar zamanda düzelmesini beklemek gerektiği gibi bilgileri kolaylıkla takip edilecek şekilde aktarılmış. Bunun yanı sıra okuması keyifli bir dille yazıldığı için benim ilgimi çekti. Anladığım kadarıyla da son dönemlerde anneler arasında best seller:)

Tracy Hogg'un öncelikle önerdiği şey; bebeğin her gün izlediği bir düzenin, rutinin olması. Tracy Hogg birkaç hafta içinde bebeğin ağlamasıyla bazı işaretler verdiğini söylese de açıkçası ben aylar sonra bile bu işaretlerden emin olamadım:) O nedenle belli bir rutin olması kesinlikle Can'ın taleplerini anlamamı kolaylaştırdığı gibi, gereksiz yere acaba ne istiyor yoksa gaz mı sorusunu sormamı da ortadan kaldırdı. Ayrıca, bazı konularda yalnız olmadığımı veya daha zor günler geçiren anneler olduğunu öğrenmek de ilk aylarını yaşayan bir anne olarak kendimi daha iyi hissettirdi açıkçası.

Can Bey'in dream feed saati geliyor. 6,5 aya kadar neleri değiştirdik bunu da başka bir gün yazalım.